4 Ekim 2009 Pazar

Farklı Bir Medeniyet....

Bitti... Bir seyahat daha bitti... Fakat bu sefer garipti gittiğim yer, yaşayış tarzı, havası, etrafı her şeyi ile farklıydı... Arap yarımadasındaydım... Su kaynağının olmadığı, toz-toprak ikilemesinden tozun toprağında üzerini örttüğü, ortalama 40 derece sıcaklıkla yerden vuran sıcağın nefes alıp vermenizde saniyenin 10 da biri oranda olsa bile sıkıntı yarattığı bir toprak parçası burası ( orası )... İnsanlar beyaz entarileri ile kara çarşafları ile gezmekte etrafta, girdiğiniz her yer klimalı, sıcaktan soğuğa sürekli bir geçiş halindesiniz çatlamamak için tutuyorsunuz kendinizi, direniyor bünye... Hayatın akşam 7 den sonra başladığından bu saatten önce sokaklarında pek insan bulamıyorsunuz, neredeyse bütün binalar krem rengi ve beyazdan oluşup şehir yansıyan güneş ışınları ile aydınlatılıyor...Yabancı çok bu şehirde nüfusun %25'i sadece yerel halktan oluşuyor fakat diğerlerini kendilerine adapte etmeyi beceren bir halk...Oralı olmadığını biliyorsunuz karşınızdakinin fakat oralı gibi konuşuyor, oralı gibi davranıyor ve oralı gibi giyiniyor, adeta diyor ki: " doğduğum yer değil doyduğum yerdir benim memleketim..." Issız çöllerinde safariye çıkıyorsunuz, ıssız bucaksız kum tepeleri, tuz tepeleri güneşin üzerinize üzerinize parıldadığı o zorlu şartların ardından, filmlerde gördüğümüz vahalarda o buz gibi suya giriyorsunuz, belki suyun soğuğu değil sizin hissettiğiniz, su belki soğuk değil ama vücudunuz o kadar çok kızmış ki adeta "coss.." sesini duyuyorsunuz girince...Modern bir şehir orası aslında büyük alışveriş merkezlerinin olduğu, kendine has çarşısının olduğu, insanlarının sıcak olduğu, bölgenin en önemli yerlerinden birisi olan " İslam Sanatları Müzesi"'ne ev sahipliği yapan bu kültür eşiğini içinde barındıran bir yer burası... Beklenenin aksine, bu tutuculuğun aksine, gece 11 sonrasında dolan içerisinde her ulustan, her milletten farklı insanların tek bir amaç olan eğlence için bir araya geldiği gece klüpleri/barlar/loungelar/diskolar şaşırtıyor insanı.. Her yerde bunların olduğunu biliyorsun aslında fakat gözünle görünce gecesini ve gündüzünü farklı yaşayan bir toplum görüyorsun orda.. Gündüzler de geceler de başka kişilere ait bu şehirde... Arap körfezine doğru uzatmış ayaklarınızı sıcağın belki ufakta olsa teninizi yakmasını beklerken gözünüz körfezin meşhur teknelerine, o şirin fakat körfezin sembolü olmuş yatlarına takılıyor, hepsi tam bir işçilik harikası tam bir eser adeta...Toparlarsak; güzel izlenimler bıraktı bu şehir bende, aklımda güzel bir yer tuttu tarihe,eserlere olan düşkünlüğümden iyi faydalandı bu şehir...Unutmadan tabi; Bu şehir neresi mi?.. Katar'ın başkenti Doha...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder